İster kolye ister tespih deyin, mala birçok kültürde meditasyon ve dua sırasında kullanılan, tamamen kişiye özel tasarlanan bir aksesuar olarak bilinir. Sanskritçede “kolye” anlamına gelen mala, yüzyıllardır Tibet, Hindu, Kızılderili ve Budist kültürlerinde, mantra denilen olumlamalar ve dualarla birlikte kullanılmıştır. Her mala, sahibinin niyetlerini ve olumlamalarını hatırlatmak için özel bir anlam taşır.
Binlerce yıl önce bilgeler, huzurlu ve aydınlanmış bir bilinç hâline ulaşmak için zihni yalnızca gözlemlemeye, müdahale etmeden ona seyirci olmaya odaklanmıştı. Bu süreçte nefese yönelmek, en önemli araçlarından biri olmuştu.
Belki de ilk mala, bir ip üzerine dizilmiş tek bir taş parçasından ibaretti. Ancak tıpkı bugün doğal taşlardan yapılan malalar gibi, aynı amaca hizmet ediyordu: kişiyi merkeze taşıyan ve farkındalığı artıran bir yol arkadaşı.
Whether you call it a necklace or a rosary, a mala is a personal accessory used in meditation and prayer across many cultures. The word “mala” comes from Sanskrit, meaning “necklace,” and for centuries it has been used in Tibetan, Hindu, Native American, and Buddhist traditions alongside mantras—affirmations and prayers. Each mala carries a special meaning, helping its owner remember their intentions and affirmations.
Thousands of years ago, sages focused on observing the mind without interference, seeking a state of peaceful and enlightened consciousness. In this practice, directing attention to the breath became one of their most important tools.
The first mala may have been as simple as a single stone on a string. Yet, like today’s natural stone malas, it served the same purpose: acting as a companion that centers the wearer and enhances mindfulness.
Çoğu kişi mala seçerken ilk olarak taşların etkilerine ya da burçlara bakar. Bu yol elbette ilham verici olabilir, fakat her zaman kalbinizde doğru karşılığı bulmayabilir. En güvenilir yol, hangi malaya kendinizi çekilmiş hissediyorsanız onu seçmektir. Çünkü aslında o mala sizi seçmiş olur.
Malanızı ister bileğinize sararak, ister boynunuza takarak kullanabilirsiniz. En önemli şey, onu iyi niyetleriniz, dualarınız ve olumlamalarınız için bir araç haline getirmektir. Malanıza yalnızca sizin dokunmanıza özen göstermeniz önerilir; çünkü taşlar zamanla sizin enerjinizi taşır.
Malanızın enerjisini sıfırladıktan sonra kullanıma hazır olur. İnanca göre onu aktive etmek için küçük bir seremoni yapmak faydalıdır: Sakin bir alan yaratın, gözlerinizi kapatın, nefesinize odaklanın ve taşları niyetinizi söyleyerek parmaklarınızla tek tek çekmeye başlayın. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, işaret parmağınızı değil; başparmak ve orta parmağınızı kullanmanızdır. Çünkü işaret parmağı geleneksel olarak ego’yu temsil eder.
Tüm bu kadim bilgilerin ötesinde, ben en güçlü aracın kişinin kendi inancı ve enerjisi olduğuna inanıyorum. Bu yüzden malanızı özgürce seçin, kendi yolculuğunuzun eşlikçisi olmasına izin verin ve enerjisinin yalnızca size ait kalmasına özen gösterin.
Many people start choosing a mala by looking at the properties of the stones or their zodiac signs. While this can be inspiring, it doesn’t always guarantee that it will truly resonate with you. The most reliable way is to follow the mala you feel naturally drawn to—often, it is as if the mala has chosen you.
You can wear your mala wrapped around your wrist or as a necklace. The key is to use it as a tool for your intentions, affirmations, and prayers. It’s recommended that only you touch your mala, as the stones gradually carry your energy.
Once you have cleared your mala’s energy, it’s ready to be used. According to tradition, a small ceremony can help activate it: create a calm space, close your eyes, focus on your breath, and begin drawing each bead while stating your intention. It’s advised to use your thumb and middle finger, rather than the index finger, as the index finger is traditionally associated with the ego.
Beyond these ancient practices, I believe the most powerful tool is your own energy and belief. Choose your mala freely, allow it to accompany your personal journey, and honor the fact that its energy belongs to you alone.
